Aynen açıklamada olduğu gibi çıkıp biraz hava alalım doğa fotoğrafı çekelim, biraz toprak yol rotası olsun ama çok tehlikeli olmasın derseniz tam size göre bir rota. Marmara Ereğlisi´yel tanışmamı sağlayan arkadaşlarıma ne kadar teşekkür etsem az. Trakya turlarının nefes alma noktası haline gelen Ereğli, rotaya başlangıcınızda kahvaltı yeriniz olabilir. Sahil boyu bir çok mekan size bu hizmeti verecektir. Eğer yemek yeriz derseniz oranın fazlasıyla meşhuru ev yemekleriyle ünlüsü Sevim Abla´yı tercih edin derim.
Marmara Ereğlisi´nin kuzeyinden tarlaların arasından ulaşabileceğiniz göl yolunda zemin toprak olmasına rağmen sizi çok zorlamayacaktır. Toprak yollara ilgiliyseniz mutlaka bunun eğitimini alın dedikten sonra sulama kanallarıve tarların arasından size bu manzaralar merhaba diyecek.
Toz toprak içinden ana yola çıkmadan bir kaç köy daha gezin derim. Unutmayın memleketimin her köyünde ayrı bir sürprizle karşılanırsınız.
Barındırdığı sanayi ve askeri havalimanıyla Trakya´da kendine yer edinmiş Çorlu´da her meydanda sizi konuk edecek çay bahçelerine artık bir çok ünlü mekan da eşlik ediyor. Şehir içinde dikkatinizi çekecek en önemli nokta bence belediye binası. Müthiş fotoğraf veriyor. Edirne Eski Belediye Binasının ikizi gibi. Burası haricinde bakımsızlıktan ilgisizlikten kimsesizlikten bitip tükenmiş, kale demeye bin şahit isteyecek bir duvar ve bayrakla Çorlu Kalesi var. İç Turizm gerçeğiyle bir türlü tanışamayan Trakya ilçelerinin en büyük suçu bu sanırım. Var olan değerlere sahip çıkmamaları. Onlara sorsan bin tane bahane üretirler. Hükümet deyip dururlar. Neredeyse hiç bir zaman hükümetle aynı kanalı tutturamayan Trakya halkının aslında çalışkan ruhunu bu tür yerlerde görmemek üzücü. Umalım müdahale ederler. Küçücük bir taş parçası için insanlar binlerce kilometre yapmaya hazır, yeterki görülecek ve keyif alınacak halde olsunlar.
